Muzaffer Sarısözen (d. 1899, Sivas - ö. 4 Ocak 1963, Ankara), Türk folklorcusu.
Sivas’ta doğdu. İlkokulu Sivas’ta bitirdikten sonra, lise öğrenimine
Sivas’ta başladı. Ancak öğrenimini tamamlamadan Sivas Valiliği
tarafından müzik öğrenimi görmesi için İstanbul Belediye Konservatuarına
gönderildi. Burada 4 yıl öğrenim gören Sarısözen, bir süre,
konservatuar müdürü Yusuf Ziya Demircioğlu’yla birlikte folklorla ilgili
çalışmalar yaptı. Daha sonra Sivas’a gelerek, önce öğretmen okulunda,
sonra da lisede müzik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği sırasında, bir
yandan da halk müziği ve oyunlarıyla ilgili derleme çalışmalarını
sürdürdü.
Halk oyunlarından halaylarla ilişkin ilk yazılar Sarısözen’in
imzasıyla 1930’lu yıllarda bazı gazete ve dergilerde yayımlanmaya
başladı.
Sivas’ta öğretmenliği sırasındaki çabalarından dolayı Milli Eğitim
Bakanlığı yetkililerince 1938 yılında Ankara Devlet Konservatuarı
(Ankara Musiki Muallim Mektebi) folklor arşivine atandı.
1937-1951 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
Türkiye’nin birçok yöresinde derleme çalışmaları yapıldı. Bu
derlemelerin çoğuna katılan Sarısözen, derlenen bu türkü ve ezgilerin
arşivde bir düzen içinde saptanması, korunması ve değerlendirilmesini
sağladı.
Muzaffer Sarısözen’in Türkiye’deki folklora katkısı, türkü ve oyun
havalarının derleme ve notaya alınmasından başka, Türkiye düzeyinde
yaygınlaştırılması, tanıtılması konusunda oldu.
Halk müziğiyle ilgili radyo yayınları Sarısözen’in 1938’de Ankara’ya
gelmesiyle, önceleri birer ikişer solo program olarak sürmüş, Milli
Musiki Sanatkarları Kolu adıyla Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği
birlikte yürütülmüştür. Halk müziği yayınlarının dikkatle dinlenmeye
başlandığı 1938-1941 yılları arasında, müzik yayınları şefi Mesut Cemil
Tel, halk müziğinden sorumlu şef yardımcısı ise Sarısözen’di. Sarısözen,
o yıllarda Ankara Radyosuna gelip zaman zaman programlar yapan yöre
sanatçılarını biraraya getirip ilk halk müziği programlarını başlattı.
1940 yılından sonra zamanla artan halk müziği yayınları 1941 yılının
sonlarına doğru Sarısözen yönetiminde »Biz Türkü
Öğreniyoruz« ve »Yurttan Sesler« adı altında Klasik Türk Müziği
korosundan ayrılarak yayınlarını sürdürmeye başlamıştır. Bu topluluk
elemanlarının sayıları gün geçtikçe artmış, böylece Türkiye Radyolarının
ilk Yurttan Sesler Korosu, Muzaffer Sarısözen’in öncülüğünde resmen
kurulmuş oldu. Bu gelişmeyi çağdaş halk müziğindeki birinci kopuş ve
yeniden yapılanma olarak adlandırmak yerinde olur.
1953 yılında İzmir Radyosu, 1954 yılında İstanbul ve daha sonraki yıllarda da Erzurum Radyosu Yurttan Sesler Korosu kurulmuştur.
Muzaffer Sarısözen, bugün sesini ve sazını dinlediğimiz birçok
sanatçının öğretmeni olup, ilk Ankara’ya gelişinde Ankara Devlet
Konservatuarı Folklor Arşivi’ndeki görevi sırasındayken başlattığı tarih
ve halk oyunları öğretmenliğini uzun yıllar sürdürerek, pek çok
öğrencinin bu alanda yetişmesini sağladı. Türkiye’nin birçok yöresinde
Mahmut Ragıp Gazimihal, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Halil
Bedii Yönetken, Nurullah Taşkıran ve Rıza Yetişen’den oluşan derleme
ekibiyle birlikte on binlerce türkü ve öykü derledi. Bunların binden
çoğunu Muzaffer Sarısözen notaya aldı, değerlendirdi.
Türkiye’de az sayıda yapılan halk müziğine ilişkin basılı yayınların
başında, 1926’da İstanbul Belediye Konservatuarının yayımladığı 14
defter durumundaki »Anadolu Halk Şarkıları« adlı kitapların dışında
önemli bir yayın olarak, Sarısözen’in 1941 yılında yayımladığı »Seçme
Köy Türküleri« adlı kitabı gelmektedir.
Sarısözen daha sonra, 1952 yılında »Yurttan Sesler«, 1962 yılında
günümüzde halk müziği ile ilgili önemli bir kaynak olan »Türk Halk
Musikisi Usulleri« adlı kitabını yayımladı.
Sarısözen, ilk Türk Halk Müziği toplu çalışmalarına başladığı
yıllarda bağlamaların ses perdelerinin eşit olmasını sağlamaya çalışıp,
koma seslere ayrı numara verdi.
1949-50 yıllarında İtalya ve İspanya’da yapılan halk oyunları
şenliklerine Türkiye’den ilk kez halk oyunları ekipleri Sarısözen’in
başkanlığında gönderildi ve büyük başarı sağladı. 1952 yılında bir
bankanın kurduğu halk oyunlarını yayma ve yaşatma kurumunda da önemli
görevlerde bulundu.
Özellikle halk müziğine ilişkin görüşlerini çeşitli dergi ve
gazetelerde yayımlayıp, genç kuşağı halk müziğinin derlenmesi,
araştırılması ve tanıtılması konusunda özendirmeye çalıştı.
4 Ocak 1963'te Ankara'da vefat etti ve orada toprağa verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder